Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Atatürk’ün Başkomutanlığında Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra kazanılan zaferin günüdür.
Bu zafer;
- İnanmışların,
- Mert ve yiğit kahramanların
- Ülkesi için gözünü kırpmadan canını veren şehitlerin
- Milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde bağımsızlık meşalesinin ebediyen yanacağına inananların,
- Dünya liderlerinin saygıyla önünde eğildiği, ismi karşısında hayranlık duyduğu Atatürk’ün büyük dehası etrafında toplanan mücadele ruhunun zaferidir.
Nazım Hikmet 30 Ağustos için,
- Yalnızca Türkler için değil, tüm insanlığın büyük bayramlarından biri;
- İlk defa biz Türkler insanlığa, sömürgeciliğe karşı ve emperyalizme karşı muzaffer olabilmenin yollarından birini gösterdi
- Türk halkının zorbalığa, sömürgeciliğe ve boyunduruğa karşı direnişinin son halkası ve baş tacıdır. Nâzım Hikmet destanının bir kısmında Atatürk’ün zafere inanmışlığını anlatırken şöyle diyordu;
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saatı sordu.
Paşalar : “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı
Evet Büyük Önderin zafere olan inancı ve ruhu ancak bu kadar anlamlı ifade edilebilirdi. O inanç ve ruh bu zaferi getirdi.
30 ağustos ruhu;
- İşgalden kurtuluşun
- Cumhuriyetin kuruluşunun,
- Kalkınma hamlelerinin başladığının,
- Tüm dünyanın kıskandığı dönemin adıdır.
Bugün ise
Ülkenin ve milletin durumu ortada. Çok yazıldı. Çok söylendi. Ama aldırış eden yok.
- Keşke yunan galip gelseydi diyen meczupların cirit attığı
- Yalanın, dolanın, iftiranın, hakaretin normal hale geldiği,
- Yokluk ve yoksulluğun zirve yaptığı,
- Devlet de liyakatın kalmadığı
- Yönetenlerin ülke diye bir derdinin kalmadığı ruhsuz bir dönemi yaşıyoruz.
İşte aradaki fark bu. Onun için millet Atasını çok daha fazla arar hale geldi.
Tarih bunları yazacak ve ülkeyi bu duruma getirenleri asla unutmayacaktır.