Eğitim Harcamalarındaki Artış ve Özel Okul Tercihleri
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde en yüksek artış eğitim harcamalarında gerçekleşti. Artış oranı yüzde 104,5 olarak kaydedildi. Bu durum, eğitim alanında yaşanan sorunların ve ailelerin özel okul tercih etme eğilimlerinin ardındaki nedenleri gözler önüne seriyor. Eğitim harcamalarındaki bu artış, ailelerin devlet okullarında nitelikli eğitim verilmediği inancıyla birlikte, çocuklarını özel okullara göndermekte zorlanmasına neden oluyor. Özellikle, AK Parti hükümetinin ortaokul ve liselerde imam-hatip okullarının çoğalması ve müfredatın dini yoğunluk kazanması, aileleri alternatif arayışlarına yönlendiriyor.
Özel okulların fiyatları, ailelerin bütçesini zorlayacak kadar yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Şu an için özel okul ücretleri 300 bin TL’den başlarken, yabancı okullarda bu ücretler servis, kitap-kırtasiye ve yemek masrafları ile birlikte 1 milyon TL’yi geçebiliyor. Bu durum, birçok ailenin çocuklarını iyi bir eğitim alması için borçlanmasına veya tasarruflarını zorlamasına yol açıyor.
Özel Okulda Yaşanan Talihsiz Kaza
Çanakkale’nin Biga ilçesinde Bahçeşehir Okulu’nda meydana gelen bir kaza, eğitim sisteminin güvenliğini sorgulatıyor. Sinan K. ve Melek Ş., sekiz yaşındaki oğulları P.M.K. ve yedi yaşındaki K.Y.K.’yi iyi bir eğitim almaları için özel bir okula yazdırdılar. Ancak K.Y.K., geçen yıl 3 Kasım’da okul bahçesinde oynarken, eğitim verilmemiş bir alanda dik duran sivri çit demirlerine tırmandı. Ayağı kayarak çitin demirine düştü ve bu talihsiz kaza sonucunda dudağından çenesine kadar olan dokusu koparak büyük bir yaralanma yaşadı.
Olayın hemen ardından çocuk, yaşadığı şokla birlikte öğretmeni Atakan Değirmenci’ye koştu. Değirmenci, olayın ciddiyetini kavrayarak çocukları uzaklaştırdı ve yaralı dokunun korunması adına önlemler aldı. Okul hemşiresinin gelmesiyle birlikte doku nakli için hastaneye gitme süreci başladı. Ancak, K.Y.K. hastaneye ulaştığında yapılan ameliyatlar sonucunda doku tutmadı ve bu durum aileyi derin bir üzüntüye sürükledi.
Yasal Süreç ve Okulun Sorumluluğu
K.Y.K., Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne getirildi ve burada iki ameliyat geçirdi. Ancak, yaşanan bu trajik olayın ardından aile, okul yönetimi ve öğretmenler hakkında suç duyurusunda bulundu. İlk bilirkişi raporu, okulun kusurlu olduğunu belirtirken, okul müdürü ve diğer sorumlular kendilerini savunmakta gecikmedi. Okul müdürü Musa Çetin, okulun gerekli tüm izinleri aldığını ve güvenlik önlemlerinin alındığını iddia etti. Ancak, bilirkişi raporunda, K.Y.K.’nin tamamen kusursuz olduğu belirtilerek, okulun güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu vurgulandı.
Kaza sonrasında, ikinci bilirkişi raporu hazırlanmış ancak bu raporda sahtekarlık yapıldığı iddia edilmiştir. Rapor, kazadan sonra değiştirilen çitin fotoğrafları üzerinden değerlendirme yaparak, olayın iş kazası olmadığı ve okulun herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirtmiştir. Bu durum, aileyi daha da öfkelendirmiş ve adalet arayışına yönlendirmiştir. Avukat Taylan Tanay, raporun gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, okulun sorumluluğunun göz ardı edildiğini belirtmiştir.
Çocuğun Yaşadığı Zorluklar
K.Y.K., yaşadığı travmanın ardından uzun bir süre boyunca birçok operasyon geçirmek zorunda kalmıştır. Dört kez ameliyat olan çocuk, kelimeleri ve harfleri telaffuz etmede zorluk çekmektedir. Ayrıca, psikolojik olarak da etkilenmiş; insanlardan kaçınma ve kendini kapatma davranışları sergilemiştir. Baba Sinan K. ise, tüm bu süreçte yaşanan masrafların kendisi tarafından karşılandığını ve okulun hiçbir sorumluluk almadığını dile getirmiştir. Bahçeşehir Okulları, olay sonrasında aileyi aramamış ve herhangi bir destek sunmamıştır.
Sinan K., özel okulların aileleri ikna ederken sunduğu güler yüzlülüğün, bir kaza durumunda nasıl da kaybolduğuna dikkat çekmiştir. Eğitim yılının astronomik ücretinin alınırken gösterilen titizliğin, eğitim gören çocukların güvenliğini sağlarken gösterilmediğini vurgulamıştır. Bu durum, eğitimin sadece bir ticari faaliyet olarak algılanmasına ve çocukların güvenliğinin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Eğitimde yaşanan bu tür kazalar, sadece bireyleri değil, toplumun eğitim sistemine olan güvenini de zedelemektedir.
Sonuç olarak, eğitim harcamalarındaki artış ve özel okul tercihleri, aileleri zor bir duruma sokmakta ve çocukların güvenliğini tehdit eden olayların önünü açmaktadır. Bu tür durumların bir daha yaşanmaması adına, eğitim kurumlarının güvenlik önlemlerini ciddi bir şekilde gözden geçirmesi ve ailelerin çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri bir eğitim ortamı sağlaması gerekmektedir.